Anasayfa
İslami bir terim olan oruç: Arapça'da 'savm' kelimesi ile ifade edilir. Savm lügatte: bir işi yapmaktan alıkoymak; yemekten, içmekten, konuşmaktan, yürümekten kaçınmak gibi anlamlara gelir, islam dininde oruç: "Sabahın başlangıcı sayılan, 'Fecr-i Sadık' adı verilen beyazlığın doğu ufkunda belirmesinden güneşin batışına kadarki sürede mükellef bir insanın, ibadet niyetiyle nefsini: yemek, içmek ve cinsel ilişki gibi orucu bozan şeylerden uzak tutmasıdır."
Oruç, bütün dinlerde (inanç sistemlerinde) meşru kılınmış önemli bir ibadettir. İslam, orucun diğer semavi olan ve olmayan dinlerdeki ibadet dışı boyutuna son vermiştir. İslam, orucun yalnız şekli ile yetinmeyip, onun manevi hakikatine de gereken önemi vermiştir. İslam'da oruçla birlikte yalnızca; yemek yemek, cinsi yakınlıkta bulunmak gibi eylemler yasaklanmakla kalmamış, bununla birlikte; orucun gayesini, ruhi ve ahlaki kaidelerini bozan her türlü davranış da yasaklanmıştır. Orucu, dil ve nefis iffeti ile çepeçevre kuşatmıştır.
Oruç ile ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.v.)'den birçok hadis rivayet edilmiştir. "Birçok oruçlular vardır ki: tuttuğu oruçtan ona ancak açlığı ve susuzluğu kalmıştır." (İbn-i Mace,s.122)
İslam'ın farz kıldığı oruç; Ramazan Ayı süresince yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak gibi yalnızca bazı davranışları kısıtlayan bir ibadet değil; aynı zamanda: zikir (tesbih), Kur'an-ı Kerim okuma, iyilik etme gibi eylemleri de içeren ve teşvik eden bir ibadettir. Oruç; insan ruhuna incelik, asalet, adalet ve merhamet gibi güzel duygular kazandırır, insana sabrı, nefse hakim olmayı öğretir; şükür ilham eder; iradeyi kuvvetlendirir; bedeni zindeleştirir, insan zihnini saflaştırır. Dolayısıyla insanın, özellikle ahlaken yücelmesini sağlar.
Kısaca, yukarıda bahsedildiği gibi orucun fert ve topluma yönelik pekçok faydası vardır. Ancak, oruç bu faydalarından dolayı değil, yalnızca Allah'ın emri olduğu için tutulmalıdır. Çünkü ibadetler yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için yapılır.
Oruç, bütün dinlerde (inanç sistemlerinde) meşru kılınmış önemli bir ibadettir. İslam, orucun diğer semavi olan ve olmayan dinlerdeki ibadet dışı boyutuna son vermiştir. İslam, orucun yalnız şekli ile yetinmeyip, onun manevi hakikatine de gereken önemi vermiştir. İslam'da oruçla birlikte yalnızca; yemek yemek, cinsi yakınlıkta bulunmak gibi eylemler yasaklanmakla kalmamış, bununla birlikte; orucun gayesini, ruhi ve ahlaki kaidelerini bozan her türlü davranış da yasaklanmıştır. Orucu, dil ve nefis iffeti ile çepeçevre kuşatmıştır.
Oruç ile ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.v.)'den birçok hadis rivayet edilmiştir. "Birçok oruçlular vardır ki: tuttuğu oruçtan ona ancak açlığı ve susuzluğu kalmıştır." (İbn-i Mace,s.122)
İslam'ın farz kıldığı oruç; Ramazan Ayı süresince yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak gibi yalnızca bazı davranışları kısıtlayan bir ibadet değil; aynı zamanda: zikir (tesbih), Kur'an-ı Kerim okuma, iyilik etme gibi eylemleri de içeren ve teşvik eden bir ibadettir. Oruç; insan ruhuna incelik, asalet, adalet ve merhamet gibi güzel duygular kazandırır, insana sabrı, nefse hakim olmayı öğretir; şükür ilham eder; iradeyi kuvvetlendirir; bedeni zindeleştirir, insan zihnini saflaştırır. Dolayısıyla insanın, özellikle ahlaken yücelmesini sağlar.
Kısaca, yukarıda bahsedildiği gibi orucun fert ve topluma yönelik pekçok faydası vardır. Ancak, oruç bu faydalarından dolayı değil, yalnızca Allah'ın emri olduğu için tutulmalıdır. Çünkü ibadetler yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için yapılır.
